Eylemlerimiz

Sakarya’da Tezkere Protestosu

2014_1005_tezkere-eylemi-sakarya

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 473. hafta açıklamasında meclis tarafından kabul edilen tezkerenin ülkeyi bedeli çok ağır bir savaşın içine sokabileceği uyarısında bulunurken, Kobani’de yaşanan zulme de dikkat çekildi. 

Sakarya’da Adalet ve Özgürlükler Platformu tarafından düzenlenen 473. basın açıklamasında TBMM tarafından kabul edilen tezkerenin ülkeyi bedeli çok ağır bir savaşın içine sokabileceği uyarısında bulunuldu.

Eğitim İlke-Sen MYK üyesi Beytullah Emrah Önce tarafından okunan açıklamada, “Gerek içeride, gerekse bölgemizde fitnenin ve felaketin kol gezdiği bir zamanda çıkarılan böylesi bir tezkere, barışa değil yalnızca Batılı güçlerin emperyalist hesaplarına hizmet edecektir.” ifadeleri kullanıldı. Amerika’nın ve NATO’nun savaş suçlarına ortak olunmasını eleştiren Önce, “Şunu açıkça ifade ediyoruz ki; biz, hakkı ve adaleti ayakta tutmaya çalışan Müslümanlar olarak, şer güçlerin kirli çıkarlarına asker yazılmak istemiyoruz! Topraklarımızı kanlı saldırılarına üs kılmak istemiyoruz! Dolayısıyla Meclis’ten geçirilen ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin veren bu tezkereyi derhal geri çekmeye çağırıyoruz!” dedi.

Beytullah Önce, açıklamada Kobani’de yaşanan zulme de dikkat çekerken, Türkiye’nin “Çözüm Süreci”nde samimi ise Kobani’de yaşayan insanların sesine ve taleplerine de cevap vermesinin gerektiğini belirtti. Önce, “Şayet bunun yerine, tezkereyle birlikte Suriye’ye girilir ve tampon bölge kurulursa, kendimizi nasıl bir ateşin içine attığımızı anlamak için gerçekten çok geç olacak!” ifadelerini kullandı.

Açıklama esnasında “Amerikan ve NATO Askeri Olmayacağız, Tezkereye Hayır” yazılı pankart açıldı.

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 473. hafta basın açıklamasının tam metni şu şekilde:

TEZKEREYE HAYIR!

Değerli dostlar, duyarlı Sakarya halkı,

Bugün mübarek bayram; Rabb’imize adanmışlığımızın nişanesi sayılacak günler… Lakin bir bayram daha yüreğimiz buruk. Ümmet coğrafyasından gelen her acı haber, sevincimizi yine yarım bırakıyor.

Ve şimdi korkumuz o ki, ülkemiz de acı haberleri almanın eşiğine yaklaşmakta… Hükümet’in Meclis’ten geçirdiği Suriye ve Irak tezkeresi, hepimizi bedeli çok ağır bir savaşın içine sokabilir; sonu belirsiz bir kaosun içine yuvarlayabilir.

Gerek içeride, gerekse bölgemizde fitnenin ve felaketin kol gezdiği bir zamanda çıkarılan böylesi bir tezkere, barışa değil yalnızca Batılı güçlerin emperyalist hesaplarına hizmet edecektir. Ve o hesapların faturası Anadolu ve Ortadoğu halklarına ödetilecektir! Buna kesinlikle karşıyız!

Şunu açıkça ifade ediyoruz ki; biz, hakkı ve adaleti ayakta tutmaya çalışan Müslümanlar olarak, şer güçlerin kirli çıkarlarına asker yazılmak istemiyoruz! Amerika’nın ve NATO’nun savaş suçlarına daha fazla ortak olmak, topraklarımızı kanlı saldırılarına üs kılmak istemiyoruz! Dolayısıyla Meclis’ten geçirilen ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin veren bu tezkereyi derhal geri çekmeye çağırıyoruz!

Sanmayın ki Batı koalisyonunun, IŞİD bahanesiyle yaptığı askeri müdahaleler, bu dehşet saçan istilayı durduracaktır! Bölgedeki emellerine en büyük hizmeti sunan bu tekfirci örgütün gelişmesine göz yumup, bugüne kadar yaptıklarına yol verenlerin, şimdi halkların kurtarıcısı rolüne soyunmaları tam bir riyakarlık, sinsi bir şeytanlıktır! Bize IŞİD’i gösterip, ABD’ye razı etmeye kalkışanların tuzağına düşmeyelim. Bir kez daha, ölümlerden ölüm beğenmek zorunda kalmayalım!

Şüphesiz ki bugün Kobani’de ortaya çıkan insanlık dışı tablo üzüntü vericidir. Halep’te, Hama’da, İdlib’de yaşanan acılara, Kobani’nin de eklenmesi Suriye’deki yarayı derinleştirmektedir. Bu tablo, aynı zamanda Suriye’de yaşanan krizin geldiği noktada yarattığı tahribatı göstermesi açısından da ibret vericidir. Aradan geçen zaman, zalim bir rejimin devrilmesine değil, yalnızca zulmün katmerleşmesine, tekfirci ve mezhepçi fitne ateşinin tüm bölgeye yayılmasına yol açmıştır.

İşte şimdi, onlarca yıldır derin acılar çekmiş Kürt halkı, bugün de kendisine acımasızca saldıran bir örgütün tehdidi altındadır. Şayet Türkiye, içeride başlattığı “çözüm süreci”nde samimiyse, o topraklarda mukim olan insanların sesine ve taleplerine kulak vermelidir. Bu tehlikeyi birlikte bertaraf etmenin yolunu bulmalıdır. Şayet bunun yerine, tezkereyle birlikte Suriye’ye girilir ve tampon bölge kurulursa, içine düştüğümüz ateşten çıkmamız çok zor olacaktır!

Değerli dostlar,

Dünya, özellikle de bölgemiz, büyük bir barışa hasret. İnsanlık esenliğe muhtaç. Kapitalizmin, emperyalizmin ve onların güvenlik aygıtı olan devletlerin halklara zulmettiği, barış, adalet ve özgürlük taleplerini katlettiği bir vasatta, unutmayalım ki, sorumluluk öncelikle bizdedir.

Gelin, insanlığa hak, adalet ve esenlik getirmek için kendimizi ve neslimizi Rabb’imizin yoluna adayanlardan olalım.

İslam adına üretilmiş, tahrip edilmiş, yozlaştırılmış, ruhsuzlaştırılmış ve adeta bir cellat ideolojisine dönüştürülmüş her türlü anlayışı reddedelim.

Ve hep birlikte dua edelim:

Rabb’imiz, sen bizi senin yolunda yaşayan ve yaşatanlardan kıl!

Bizi, emrettiğin gibi dosdoğru, adil ve emin olanlardan eyle!

İnsanlığın zalimlerden, zulümlerden ve canilerden kurtuluşuna bizi de memur kıl!

Bayramlarımızı her anlamıyla bayram eyle!

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu adına Eğitim İlke-Sen (MYK üyesi Beytullah Önce)