Serbest kıyafete devam!
Kamu çalışanlara dönük uygulanan 12 Eylül ürünü kılık-kıyafet yönetmeliğinin kaldırılması için başlatılan girişime Eğitim İlke-Sen üyeleri de katılıyor.
1982 yılından beri yürürlükte olan “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik”in kaldırılmasına dönük girişimle ilgili Kanal On4’ün ana haber bültenine bağlanan Eğitim İlke-Sen Basın ve Yayın Genel Sekreteri Beytullah Önce, eyleme destek veren sendikalara üye çalışanların büyük oranda boykota katıldıklarını ve uzun süreden beri ilk kez böylesine bir kararlığın sergilendiğini, hak ve özgürlüklerine sahip çıktıklarını ifade etti.
Fiili boykotla çelişkilerin de ortaya çıktığını, örneğin başörtülü öğretmenlerin derse girdikleri sınıflarda öğrencilerin başlarını açmak zorunda kaldıklarını, yine özellikle sözleşmesi feshedilebileceği endişesiyle ücretli öğretmenlerin eyleme katılamadıklarını belirten Önce, artık tüm bu sorunların kesin bir çözüme kavuşturulması gerektiğini bildirdi.
“Bundan sonraki süreçte ne olacak?” şeklindeki soruya ise Önce “Artık kamu sendikalarının bu noktadan geri bir adım atacağını düşünmüyorum; o halde geriye Hükümet’in atacağı adım kalıyor. Yıllardır bu konuda eylemlerini sürdüren platformlar, şu an bu girişimi başlatan sendikalar ve destek olan kamu çalışanları çözüm noktasındaki taleplerini kararlılıkla ortaya koymuşlardır. Basit bir yönetmeliğinin daha fazla geciktirilmemesi, sorunun bir sonraki seçime kadar böylesi fiili bir durumla sürdürülmemesi ve girişimin istismar edilmemesi gerekmektedir” şeklinde yanıt verdi.
Değerli Arkadaşlar! Son günlerde özgürleşme adına atılan adımlara karşı gelenlerin genlerinde Türkçülük zehrini ve kutsal devlet tabusunu görmekteyiz. “ Rab, ilah, melik “ olarak devleti görenler Qur’an’ın tevhit, adalet, merhamet, özgürlük ve eşitlik değerlerine düşman olduklarını bir kez daha ilan etmişlerdir. Bunlar içinde olup da dini nüsuku / rütüeli (namaz…) yapanlara Maun suresinin “ Vay o namaz kılanların haline “ ayetini hatırlatırım. Müslümanlık öncelikle siyasal bir duruştur. Namaza kalkmak “ direnişe ve dirilişe geçmek ” tir. Kendine Müslüman patenti vuran tüm iddia sahiplerine Qur’an’ın siyasal mesajlarını referans gösteririm. Ancak zihinler ırkçılık zehri ve kavmiyetçilik sarhoşluğuyla lebaleb olduğundan gafletlerini fark etmiyorlar.
Selam Dostlar! Kürt açılımı diye isimlendirilen çözüm süreci devleti yöneten elitin “devlet tövbesi” dir. Kadim tarihten beri var olan bir toplumun kimlik, dil ve coğrafya adlarının yasaklanarak sözde Türkçülük adına işlenmiş yanlışlardan bir nebze de olsa dönüş alametlerinin gösterilmiş olması ümmetin mazlum çocukları Kürtler adına ve tüm Müslümanlar adına iyi bir gelişmedir. Devlet aklı adalete yaslandıkça daima bu aklı desteklemek gerekir. İnşallah derinlerden gelen kutsal salvolar bu çözüm ve açılım sürecini baltalamaz. Bizler bu türden İslam ümmetine faydalı olan hayırlı eylemleri desteklemekle mükellelefiz. Ayrıca tüm tevhidi dünya görüşüne sahip öğretmenlerin kıyafet protestosuna katılması elzemdir.Selam ve saygılarla…