ManşetMesajlarımız

İnsan, her dilde! Eğitim, her dilde!

Dil, insanın insanla ünsiyet kurmasını sağlamasının aracı, varoluşunu anlamlandırdığı mekânı, kendini dış dünyasına ifade etme imkânıdır. Dilde var olan sadece insan değildir, aynı zamanda bir de toplum vardır. O sebeple dil varsa, insan vardır; dil varsa toplum vardır. Ve bu doğallığın yasaklandığı bir yer ve zaman varsa, orada zulüm de vardır.

Eğitim İlke-Sen olarak, 21 Şubat Dünya Anadili Günü’nde, hâlâ anadillere sınır çizildiği, yasak koyulduğu bir ülkede yaşadığımız gerçeğiyle karşı karşıya kalmaktan utanç duyduğumuzu ifade etmek istiyoruz.

Dillerin, tepeden dayatmacı siyaset mühendisliklerine hâlâ maruz kaldığını görmekten büyük bir üzüntü duyuyoruz.

Biliyoruz ki, onlarca yıldır bu ülkede cari düzen, Anadolu’daki farklı dillerin, bu dillerde yaşam bulan kültürlerin çeşitliliğine, zenginliğine karşı amansız bir tektipleştirme politikası yürütmüştür, bugün de daha sofistike yollarla bu mücadelesine devam etmiştir. Bir yandan resmi dil kabul ettiği Türkçe dışındaki tüm dillere, başka bir açıdan Allah’ın ayetlerine karşı amansız bir baskı uygulamış, diğer taraftan ise Türkçe’deki kelimeleri de toplum hafızasından silmeye çalışmıştır.

Batı tipi modernleştirme ve uluslaştırma politikalarının bir parçası olarak, alfabe değiştirilmiş, yüzlerce yıl içinde insanların birbiriyle etkileşimi neticesinde zenginleşmiş ve birbiriyle ilişkilenmiş dilini ‘sadeleştirme’ bahanesiyle törpülemiş, ifade gücüne ket vurmuş ve onun doğal mecrasından çıkarmıştır. Ama ne yaparsa yapsın, ne kendi dilini dilediği şekilde toplumsallaştırabilmiştir, ne de Anadolu’nun dillerini yok edebilmiştir.

Dil, direnmiştir. İnsan direnmiştir. Halk direnmiştir! 

Ne var ki, egemen sistem, bugün dahi insanların dillerine sınır koyma cüretini kendinde bulabilmektedir.

Kimin, hangi dilde, nasıl ve ne kadar konuşabileceğini belirleme yetkisi olduğunu zannedebilmektedir. Ve bu sebeple eğitimde, kamu hizmetlerinde, gündelik hayatın farklı kamusal alanlarında ve mecralarında dile kural getirebilmektedir. Böylesi bir zihniyeti kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu sebeple herkesin ana dilinde eğitim-öğretim görmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini savunuyoruz. Her türlü kamu hizmetinde, ülkemizin sosyolojik gerçekliğine ve ihtiyaçlarına uygun bir şekilde farklı dillerin kullanılabilmesi gerektiğinde ısrar ediyoruz. 

Eğitim İlke-Sen, tüzüğünde de açıkça ifade ettiği gibi, ülkemizdeki toplumsal grupların, inançların, dil ve kültürlerin eğitim sisteminde herhangi bir ayrımcılığa, yasakçılığa ya da inkârcılığa maruz kalmasını temel bir insani ve toplumsal hak ihlali olarak değerlendirmektedir.

Bütün dil ve renklerin Allah’ın ayetlerinden olduğu inancından hareketle, herkesin anadilinde eğitim görebilmesinin önündeki engelleri kaldırabilmeyi amaçlarından biri kabul etmektedir.

İnsan, her dildedir. O halde eğitim de her dilde olabilir!

 EĞİTİM İLKE-SEN

İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası