AçıklamalarımızManşet

Tartışma Zeminini Lince Tabi Tutmak Toplumsal Felakete Davetiye Çıkarmaktır

2013-01-31-yok

Yayınladıkları bildiriyle hedefe dönüştürülerek, lince tabi tutulan akademisyenlerle ilgili bir açıklamamızdır. Eğitim İlke-Sen olarak, Kürt Sorunu gibi son derece hassas bir mevzuda farklı ve şok edici beyanların eleştiri konusu olmak yerine faşizan tavırlarla baskı ve şiddete maruz bırakılmasını, ifade ve çalışma haklarının gasp edilmesini kabul edilemez olarak değerlendiriyoruz.

EĞİTİM İLKE-SEN olarak son derece endişe verici bu siyasal atmosfere karşı herkesi sorumluluğa, linç kültürüne prim vermek yerine tartışmanın önünü açacak olgun tutumlara davet ediyoruz. 

Konuyla ilgili açıklamamız ektedir:

TARTIŞMA ZEMİNİNİ LİNCE TABİ TUTMAK TOPLUMSAL FELÂKETE DAVETİYE ÇIKARMAKTIR

Ülkemizdeki siyasal, toplumsal atmosfer her geçen gün daha da geriliyor. Egemenlik dolayımında yaşanan kavganın halkta ve idarecilerdeki yansıması pek iç açıcı görüntüler sunmuyor.

Çözüm sürecinin bozulmasının ardından Kürt Sorununun derinleşerek sürdüğü bir dönemde; Sur, Cizre gibi yerlerde uzun süredir çatışmaların ve sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği bir ortamda bir grup akademisyenin çatışma süreciyle alakalı olarak yayımladıkları bildiri gerekçesiyle soruşturma ve görevden el çektirmelere maruz kaldıkları bir baskı süreci yaşanmaktadır.

Şunu baştan belirtmek gerekir ki özellikle Kürt Sorunu gibi son derece hassas bir mevzuda farklı, şok edici beyanlarda bulunulabilir. Bu ülkede yaşayan kişi ya da grupların, acısını hissettikleri meselelerdeki kanaatleri herkesin hoşuna gitmeyebilir ve elbette çok yönlü olarak eleştirilebilir ancak bu tavır yerine, lince varan bir tonda devletin en başındaki yetkililerden üniversite rektörlerine, mafya babalarına kadar uzanan geniş bir çerçevede kendini gösteren koronun faşizan tavırları kabul edilemez.

Ülkede son zamanlarda iyice yükselen baskıcı yaklaşım ve tavırların bütün muhalefet alanlarını kuşatıcı, yok edici, tehditkâr üslûbu hayatı iyice çekilmez hâle getirmektedir. Çatışma bölgelerinde ölüm kol gezerken meseleleri özgürce tartışacak bir zeminin gittikçe iptal edilmesi, farklı söylemlerin “ihanet” gibi tahkir edici ve hedef gösterici ifadelerle suçlanması şiddetin derinleşmesine ve güven duygusunun kaybolmasına sebep olacaktır.

Şiddet çağrısı ve hakaret içermeyen düşünceler ancak mukabili bir tutumla karşılanabilir. Bunun ötesi tedhiştir, çatışma kültürünü derinleştirmektir, bundan sonrası için var olmaya çalışacak bütün aykırı sesleri boğmaktır.

Bu vesile ile son zamanlarda farklı siyasal çıkışları gerekçe göstererek insanları işlerinden atıp rızıksız bırakmakla tehdit eden mütekebbir tutumları 28 Şubatçılık olarak gördüğümüzü bir kez daha ifade ederek kınıyoruz. Bu gerekçeyle mezkûr akademisyenlerin işlerinden atılmaları kabul edilemez!

EĞİTİM İLKE-SEN olarak son derece endişe verici bu siyasal atmosfere karşı herkesi sorumluluğa, linç kültürüne prim vermek yerine tartışmanın önünü açacak olgun tutumlara davet ediyoruz. 

EĞİTİM İLKE-SEN YÖNETİM KURULU