AçıklamalarımızManşet

Yasakçı, dayatmacı yönetmelik derhal kaldırılsın!

Türkiye’de devlet, topluma karşı kamusal hizmetleri sağlamak yerine toplum üzerinde baskı ve yasaklarla bir istibdat rejimi olarak yıllardır mevcudiyetini sürdürmüştür. Darbe dönemlerinde kendisini silah zoruyla dayatan bu zihniyetin, bugün itibariyle değiştiğini iddia edemeyiz.

Siyasal iktidar değişmişse bile maalesef toplumu değil devlet iktidarını merkeze alan bürokratik akıl hâlâ geçerliğini korumaktadır.

Eğitim İlke-Sen kuruluşunda kamuoyuna deklare ettiği gibi böyle bir zihniyeti, sahibi kim ya da kimden olursa olsun asla kabul etmeyecektir. Yönetenlerin kimliğine bakmaksızın yalnızca hakkın ve doğrunun savunucusu olacaktır.

Bugün yaşadığımız toplumsal ve siyasal sorunların birçoğunun temel bir sistem meselesi olduğu ortadadır. 12 Eylül ve 28 Şubat, sistemin son otuz yıllık süreçte kendisini açıkça gösterdiği iki önemli tarihtir ve ne yazık ki bu tarihlerde yürürlüğe giren birçok uygulama bugün devam etmektedir. 1982 yılından beri yürürlükte olan “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik” bunun en somut örneklerinden biridir.

Bu yönetmelik, siyasal egemen aklın kendi ilahlığını ilan ettiğinin kritik göstergelerindendir. Kamu çalışanları üzerinde baskı ve zorla kurulmak istenen bu otoriterliğin kabul edilebilir bir tarafı olamaz.

Eğitim İlke-Sen olarak tüzüğümüzde de işaret ettiğimiz gibi; farklı toplumsal grupların, inançların, dil ve kültürlerin eğitimde ve kamusal alanda ayrımcılığa ve inkâra maruz kalmasını temel bir hak ihlali kabul ediyoruz.

İnsanların inancından ve dini sorumluluklarından dolayı eğitim sürecinden ve kamusal alandan dışlanmasını reddediyoruz. Hizmet alan-hizmet veren ayrımını da reddederek, başörtüsünün hayatın her alanında serbest olmasını savunuyoruz.

Tüzüğümüz gereği, başörtüsü yasağına karşı her türlü muhalefeti ve mücadeleyi sergilemeyi ve bu yöndeki çabaları desteklemeyi önemli bir sorumluluk kabul ediyoruz. Bu sebeple de, darbe dönemi ürünü kılık-kıyafet yönetmeliğinin kaldırılmasına yönelik sendikaların başlattığı girişimlere desteğimizi açıklıyoruz.

Eğitim İlke-Sen olarak kamu çalışanlarına dönük serbestliğin sağlanmasının, özellikle başörtüsü sorunun geri dönüş olamayacak şekilde kesin bir çözüme bağlanmasının; temel bir hakkın iadesi açısından önemli bulduğumuz gibi, bu sorunun siyasi bir istismarın konusu olmaktan çıkmasına, seçim döneminde oya tahvil edilmesinin sonlandırılmasına vesile olması açısından da gerekli görüyoruz. Başörtüsü, insanların temel haklarına ipotek koyan ve bu konudaki talepleri kendi siyasal ajandalarına bağlayan hükümetin elinde daha fazla koz olmamalıdır!

Bütün sendikalara çağrımız açık ve nettir:

Temel haklarımız ve özgürlüklerimiz konusundaki pozisyonunuzu hükümetlere göre şekillendirmekten, değiştirmekten artık vazgeçin!

Geçici koltuklarda oturanlara göre birbirinize karşı konumlanmayın!

Attığınız adımlarda, düzenlediğiniz kampanyalarda siyasal iktidarların size çizdiği sınırlar içinde hareket etmekten vazgeçin ve size had çizmeye kalkışan her kim olursa olsun haddini bildirin!

Hak ve özgürlüklerin parçalanamaz bir bütün olduğunu artık kavrayın!

Unutmayın ki, kendiniz için istediğinizi başkası için de istemedikçe asla adil, hakkaniyetli ve özgürlükçü bir sendikal mücadele yürütemezsiniz!

Eğitim İlke-Sen olarak kılık-kıyafet yönetmeliğinin bir an önce kaldırılması gerektiğini savunuyoruz. Bu sebeple de yönetmeliği boykot ediyoruz.

EĞİTİM İLKE-SEN

İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası


One thought on “Yasakçı, dayatmacı yönetmelik derhal kaldırılsın!

  • Artık kılık kıyafete konulmuş olan yasaklılık ayıbından bu toplumu kurtaralım. Buna direnenler durumlarını bir daha gözden geçirsinler. Artık dayatmacılık dönemi kapandı bu şuura toplum ulaştı tepeden inme değil. Bari dayatmacılar hem toplumdan tecrit olmasınlar hem de çağın çok çok gerisinde kalındığının farkına varsınlar. Biz farklı görüşlere de mensup olsak bu milletin evlatlarıyız Kader birliği içerisindeyiz. Gelecek nesillerimize kardeşlik, sevgi ve dayanışma mirası bırakalım. Yapılan hataların rövanşını bir kenara bırakalım.

Yorumlar kapatıldı.