Açıklamalarımız

2013 Kayıp Yıl Oldu, 2014 Olmasın!

 

Bir yıl daha geride kaldı.

Ve maalesef akıp giden zaman, yine hüsranla dolu oldu.

2013, ülkemizde geniş bir kesim için sosyal adaletsizliğin, emek sömürüsünün ve hak ihlallerinin devam ettiği bir yıl oldu.

2013 yılı, ülkemizdeki geniş bir kesim için olduğu gibi kamu çalışanları için de maalesef kayıp yıl oldu.

Toplu görüşmeler, tam bir rezalete ve hayal kırıklığına dönüştü. Emeğimize karşılık verilen zam, kamu çalışanlarının ve emeklilerin yoksulluk sınırı altında yaşadığı gerçeğini değiştirmedi.

Birçok ek ödeme ve sosyal yardımda herhangi bir artış da söz konusu olmadı. Kamuda, güvencesiz ve kadrosuz çalışma devam etti. 4/C statüsündeki, yardımcı hizmetteki ya da akademideki çalışanların sorunları ise gündeme dahi gelmedi.

 

Görünen o ki, 2014 yılı, sadece kamu çalışanları ve emekliler için değil, asgari ücrete mahkûm edilen milyonlarca çalışan için de yine zor geçecek. Çünkü yılın ilk 6 ayı için 846 lira, ikinci ay içinse net 891 lira olarak belirlenen asgari ücret, kölelik düzeninin devam edeceğini ortaya koydu. Oysa ki yine bir devlet kurumu olan Türkiye İstatistik Kurumu dahi en düşük ücretin 1205 lira olması gerektiğini söylüyor.

 

Yoksulluk sınırının 3000, açlık sınırının 1200 lira olduğu bir zamanda 6 milyondan fazla asgari ücretliye 846 lira verilmesi utanç vericidir!

Şunu unutmayalım ki; büyük şirketlerin, fabrikaların 846 liraya çalıştırdığı insanların bu kazancını, aileleriyle birlikte yaklaşık 20 milyon kişi tarafından bölüşüyor.

Anlayacağınız, sömürü düzeni sadece çalışanları değil, çok daha geniş bir kesimi dibe doğru çekiyor!

Üstelik yağmur gibi gelen zamlar, kamu çalışanlarına, emeklilere ve asgari ücretlilere verilen zamları daha şimdiden fazlasıyla geri almış vaziyette.

 

EĞİTİM İLKE-SEN