Kamu Okullarında Eğitim Çökertiliyor!
Sakarya’daki 481. hafta adalet ve özgürlükler eyleminde, basın açıklamasını platform adına Eğitim İlke-Sen MYK üyesi Beytullah Önce yaptı. “Eğitim de, eğitim sistemi de günden güne göçüyor, göçertiliyor. Şüphesiz ki, temeli insanı insanlıktan çıkarmak üzere kurulmuş mevcut milli eğitim düzeninin ortadan kalkması gerekmektedir. Fakat bugün eğitim sistemini çökerten politikaların amacı; daha insani, daha ahlaki, daha erdemli, daha özgürlükçü ve daha doğru temeller üzerinde yeni bir eğitim sistemi inşa etmek değil.” diyen Önce; kamu okullarının işlemez hale getirilmesiyle, eğitimin ranta açılmasının ve özelleştirilmesinin önünün açıldığını ifade etti. Okulların devletin ve kapitalizmin baskıcı kurumlarına dönüştürülmesini eleştiren Eğitim İlke-Sen MYK üyesi Beytullah Önce, “Devletin siyasi, kapitalizmin ekonomik amaçlarına uygun şekilde kurgulanan eğitimin içinde ne insanlık kalıyor, ne de toplumsal dayanışma!” dedi.
Eğitim ile toplumun, özellikle gençliğin kimliksizleştirildiği ve kişiliksizleştirildiğini belirten Beytullah Önce, “Şayet düşünen, sorgulayan, eleştiren, itiraz eden, isyan eden, başkaldıran kuşaklar oluşursa; bu iktidar sahiplerinin çıkar düzenlerini temellerinden sarsma iradesinin de ortaya çıkması demektir. İşte bu sebeple, zorunlu eğitim; çağdaş firavunların halkı ahmaklaştırarak, hâkim düzene kul-köle kılmak üzere tasarlanmıştır. Günümüzün siyasi ve iktisadi piramitleri de bu kölelerin omuzlarında yükselmektedir!” dedi. Eğitim sisteminin değişmesi gerektiğini söyleyen Önce, “Nasıl ki vahyin mesajı, dönemin toplumunu özgürleştirmiştir, kula kulluk düzenini ortadan kaldırmıştır, bugün bizim mücadelemiz de insanları siyasal ve ekonomik iktidar sahiplerinin kapı kulu olmaktan çıkarak, onları özgürleştirmeyi amaçlamalıdır. Yeniden kurulacak bir eğitim sisteminin en temel gayelerinden biri de bu olmalıdır; insanı insana köle değil; insanı insana kardeş, arkadaş, sırdaş, paydaş, yoldaş kılmak.” ifadelerini kullandı.
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 481. Hafta Basın Açıklaması
Eğitim de, eğitim sistemi de günden güne göçüyor, göçertiliyor. Şüphesiz ki, temeli insanı insanlıktan çıkarmak üzere kurulmuş mevcut milli eğitim düzeninin ortadan kalkması gerekmektedir. Fakat bugün eğitim sistemini çökerten politikaların amacı; daha insani, daha ahlaki, daha erdemli, daha özgürlükçü ve daha doğru temeller üzerinde yeni bir eğitim sistemi inşa etmek değil. Bilakis, kamu okullarının işlemez hale getirilmesiyle, eğitimin ranta açılmasının, özelleştirilmesinin de önünü açılmış oluyor.
Onlarca yıldır devletin tektipçi ideolojik baskıcılığının pedagojik kurumları olan okullar; şimdi de kapitalizmin tektipçi ekonomik baskıcılığının pedagojik kurumlarına dönüştürülüyor. Bir yanda devlet, kendisine sadık makbul vatandaşlar yetiştirmek isterken, diğer yandan piyasa kendisine bağımlı tüketiciler yetiştirmek istiyor. Böylece devletin siyasi, kapitalizmin ekonomik amaçlarına uygun şekilde kurgulanan eğitimin içinde ne insanlık kalıyor, ne de toplumsal dayanışma…
Kabul etmek gerekiyor ki, bugün toplum, özellikle gençlik, ciddi bir kimlik ve kişilik krizi yaşamaktadır. Zaten eğitim sistemi de, bu krizlerin içinden doğru cevapları bulmuş nesillerin çıkmasını engellemek üzere kurulmuştur. Şayet düşünen, sorgulayan, eleştiren, itiraz eden, isyan eden, başkaldıran kuşaklar oluşursa; bu iktidar sahiplerinin çıkar düzenlerini temellerinden sarsma iradesinin de ortaya çıkması demektir. İşte bu sebeple, zorunlu eğitim; çağdaş firavunların halkı ahmaklaştırarak, hâkim düzene kul-köle kılmak üzere tasarlanmıştır. Günümüzün siyasi ve iktisadi piramitleri de bu kölelerin omuzlarında yükselmektedir!
Değerli dostlar,
Geçmişte ‘kemalist’, günümüzde ise ‘dindar’ nesil yaratma iddiasıyla geliştirilen politikaların birbiriyle örtüşüyor olması gerçekten ibret vericidir. Dün de, bugün de, eğitim; iktidara bağımlı bir kitleselliği inşa sürecine indirgenmektedir. Milli eğitimdeki hâkim zihniyet bunun için değişmemiştir. Bu zihniyetin, ifsad etmekten başka bir sonuç üretmediği de ortadadır. İşte bu sebeple, mevcut gidişata karşı ‘artık yeter’ demenin vakti çoktan gelmiştir!
Başka bir eğitim, başka bir eğitim sistemi şart olmuştur. Bu şartı yerine getirmek içinse, öncelikle tüm sistemi sorgulayan bir tavra ihtiyacımız var. O halde, tavrımızı; eğitim sürecini kendi menfaatlerine uygun şekilde kurgulayan devlet ve kapitalist sermayenin, hayatımızı kuşatan bütün politikalarına karşı geliştirmek zorundayız.
Emeğin sömürüldüğü, insanların modern kölelere dönüştürüldüğü, ağır çalışma şartlarına karşı asgari ücret altında ezildiği, madenlerde, inşaatlarda iş cinayetlerine kurban gittiği, siyasi iktidarın etrafına çöreklenmiş rantiyeci bir azınlığın gittikçe azgınlaştığı bu düzenle yüzleşmek kaçınılmazdır.
Nasıl ki, İslam’ın mesajı, dönemin saraylarını temellerinden sarsmıştır, bugün bizim mesajımız da yeni sarayların yükseldiği temelleri derinden sarsmalıdır.
Nasıl ki vahyin mesajı, dönemin toplumunu özgürleştirmiştir, kula kulluk düzenini ortadan kaldırmıştır, bugün bizim mücadelemiz de insanları siyasal ve ekonomik iktidar sahiplerinin kapı kulu olmaktan çıkarak, onları özgürleştirmeyi amaçlamalıdır. Yeniden kurulacak bir eğitim sisteminin en temel gayelerinden biri de bu olmalıdır; insanı insana köle değil; insanı insana kardeş, arkadaş, sırdaş, paydaş, yoldaş kılmak…
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu adına Eğitim İlke-Sen
Beytullah Önce, Eğitim İlke-Sen MYK üyesi