Emperyalizme ve Siyonizme Hizmet Eden Kürecik NATO Radarı Sökülsün!
Faaliyete geçişinin dördüncü yılında Kürecik NATO Radarının sökülmesi çağrısıyla Tokat’ta eylem düzenledik.
Tokat’ta gerçekleşen eylemin başlangıcında konuşan EĞİTİM İLKE-SEN MYK Üyesi Ahmet Örs, sadece NATO üslerinin değil, ABD üslerinin de Anadolu’yu ve Ortadoğu’yu işgal ettiğini, küresel sermayenin jandarması bu terör ittifakına karşı Müslümanların, antiemperyalist bütün kesimlerin ayağa kalkması gerektiğini söyledi. NATO ve ABD üslerinde Ortadoğu’yu ve dünyayı fesada çevirecek fitnenin üretildiğinin altını çizen Örs, bu üslerin işgali altında olanların işgal ve sömürü altındaki başka coğrafyaları özgürleştiremeyeceklerini ifade eti.
Topluluk adına basın açıklamasını ise TOKAD Üyesi İlyas ÇETİN okudu.
Çetin, açıklamasında, NATO’nun, batılı kapitalist ülkeler tarafından oluşturulmuş bir askeri ittifak olduğunu, küresel efendilerin yağma ve sömürü politikalarının jandarmalığını yaptığını, küresel sömürünün önüne çıkan engelleri askeri operasyonlarla ortadan kaldırmayı hedeflediğini belirterek NATO’nun Batı kapitalizminin polis gücü olduğunu ve kapitalistler için dünyayı dikensiz gül bahçesine çevirmek istediğinin altını çizdi.
Türkiye’nin, 18 Şubat 1952’den beri NATO’nun üyesi olduğunu hatırlatan Çetin, “Ocak ayı Kürecik NATO Radarının faaliyete başlamasının yıl dönümüdür. Bu nedenle buradayız. 15 Şubat, İncirlik üssünün faaliyete başlamasının yıl dönümüdür. Yine meydanlarda olacağız. 18 Şubat, Türkiye’nin NATO’ya girişinin yıl dönümüdür, bu terör çetesine karşı yine meydanlara çıkacağız. Kürecik Radarının ikamesine izin veren AKP iktidarının günahı büyüktür. Rabbimiz ve halklarımız bunun hesabını muhakkak soracaktır. Yöneticiler için bu günahlardan arınmanın tek yolu vardır: O da Türkiye’deki emperyalist üsleri söküp atmak ve NATO ittifakından çıkmaktır.” dedi.
Kürecik Radarının İsrail’in güvenliğini sağladığına itiraz etmek akıllara ziyan bir iddia olduğunu savunan Çetin, Kürecik NATO radarının Türkiye’deki tek emperyalist üs olmadığının muhakkak hatırda tutulması gerektiğini vurguladıktan sonra İncirlik-ABD üssünün yıllardır Adana’da konuşlu bulunduğunu, büyük şeytan Amerika’nın Ortadoğu’daki fitne-fesadını ve katliamlarını oradan örgütlediğini ve NATO’nun tek kara karargâhı ise İzmir’de bulunduğunu hatırlattıktan sonra “Her bir tarafında küresel emperyalizmin büyük askeri üsleri olan bir memleketin bağımsızlığından bahsedilebilir mi? Küresel sermayenin ülkemizin, bütün Ortadoğu’nun her türlü zenginliğini yağmalamasının, halklarını tutsak etmesinin nöbetini tutan bu emperyalist üslerin varlığı ile bağımsızlık, özgürlük söylemleri arasında bir tezat yok mudur? Bugün Ortadoğu’ya, Suriye’ye, Irak’a, Filistin’e, Doğu Türkistan’a, Kudüs’e, Gazze’ye özgürlük götürmeye çalışanların önce kendi ülkelerini özgürleştirmeleri gerekmez mi?” diye sordu.
Eylemde pankartlar ve çok sayıda döviz taşınırken Kürecik Radarının sökülmesini, Türkiye’nin NATO’dan ayrılmasını isteyen sloganlar atıldı, tekbir getirildi.
Haber: Ahmet GÜMÜŞ
Eylemde okunan açıklamanın tam metni şu şekilde:
Ocak 2012’den Bu Yana Emperyalizme ve Siyonizme Hizmet Eden Kürecik NATO Radarı Sökülsün!
Değerli arkadaşlar,
Malatya-Kürecik NATO radarının faaliyete geçmesinin dördüncü yılındayız.
Radar üssü, NATO’nun 2020 yılına kadar tamamlamak istediği füze savunma sisteminin bir parçası olarak Kürecik’e kuruldu.
Anadolu toprakları bu şekilde bir kez daha emperyalist güçler tarafından işgal edilmiş oldu.
Dostlar,
NATO nedir, kimler kurmuştur? Önce bunu bir hatırlayalım.
NATO, batılı kapitalist ülkeler tarafından oluşturulmuş bir askeri ittifaktır.
Küresel efendilerin yağma ve sömürü politikalarının jandarmalığını yapar.
Küresel sömürünün önüne çıkan engelleri askeri operasyonlarla ortadan kaldırmayı hedefler.
Batı kapitalizminin polis gücüdür. Kapitalistler için dünyayı dikensiz gül bahçesine çevirmek ister.
Kardeşler,
Türkiye 18 Şubat 1952’den beri NATO’nun üyesidir.
Dünya halkları NATO’yu soğuk savaş yıllarından, Kore savaşından hatırlıyor.
Biz hemen yakın dönemimizde Afganistan’da katlettiği sayısız candan hatırlıyoruz.
Aylarca bombalayıp batılı petrol şirketlerine teslim ettiği Libya’dan hatırlıyoruz.
Büyük bir kaos ve karmaşanın içine çektiği Irak ve Suriye’den hatırlıyoruz.
Değerli halkımız,
Bugün itibariyle en büyük ödevlerimizden biri bu terörist ve katliamcı örgütten ülkemizi bir an önce çıkarmaktır.
Kürecik NATO radarının bu ülkedeki tek emperyalist üs olmadığını muhakkak hatırda tutmalıyız.
İncirlik-ABD üssü yıllardır Adana’da konuşlu bulunmakta, büyük şeytan Amerika’nın Ortadoğu’daki fitne-fesadını ve katliamlarını örgütlemektedir.
NATO’nun tek kara karargâhı ise İzmir’dedir.
Ülkemizin dört bir yanına konuşlanmış irili ufaklı üssün ise sayısını tam olarak bilemiyoruz bile.
Kardeşler,
Her bir tarafında küresel emperyalizmin büyük askeri üsleri olan bir memleketin bağımsızlığından bahsedilebilir mi?
Küresel sermayenin ülkemizin, bütün Ortadoğu’nun her türlü zenginliğini yağmalamasının, halklarını tutsak etmesinin nöbetini tutan bu emperyalist üslerin varlığı ile bağımsızlık, özgürlük söylemleri arasında bir tezat yok mudur?
Bugün Ortadoğu’ya, Suriye’ye, Irak’a, Filistin’e, Doğu Türkistan’a, Kudüs’e, Gazze’ye özgürlük götürmeye çalışanların önce kendi ülkelerini özgürleştirmeleri gerekmez mi?
Soruyoruz sizlere, kendini işgalden, sömürgeci güçlerin yağma ve tutsaklığından kurtaramayanların başkalarını özgürleştirebilmeleri mümkün müdür?
Arkadaşlar,
NATO füze savunma sistemlerinin 2020’de tamamlanma planından yola çıkarak Batılı emperyalist güçlerin 5-6 yıl sonrası için büyük bir savaşa hazırlandığını söyleyebiliriz.
Türkiye maalesef başta İran, Rusya ve bütün Ortadoğu’ya karşı batının bu savaşında cephede kullanılmak, doğrudan saldırı rampası haline getirilmek isteniyor.
Bu durumda ülkemiz Avrupa’nın savunulmasında cepheye sürülmüş, koçbaşı rolü yüklenmiş bir pozisyondadır.
Dostlar,
Kürecik NATO Radarının bir de İsrail’le ilgili bir rolü vardır.
Bütün yaşanan saldırılardan, yapılan tatbikat ve kaleme alınan makalelerden öğrendiğimiz gerçek şudur ki Kürecik Radarının temel hedeflerinden biri de İsrail’i korumaktır.
Negev çölüne kurulan radarla Kürecik radarının nasıl uyumlu çalıştığı bilgisine herkes çok çabuk ulaşabilir.
Kürecik Radarının İsrail’in güvenliğini sağladığına itiraz etmek akıllara ziyan bir iddiadır.
Soruyoruz, NATO’nun öncüleri kim? Elbette Amerika, İngiltere, Fransa ve diğerleri…
Peki, İsrail’in dünyadaki en büyük dost ve koruyucuları kim? Yine Amerika, İngiltere, Fransa ve diğerleri…
Şimdi biz bu durumda NATO’nun İsrail’le herhangi bir ilişkisinin olmadığını söyleyebilir miyiz? Tabii ki hayır!
Yoksa, dönemin NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in İsrail’le NATO’nun aynı tehditlere muhatap olduğu, geleceklerinin ortak olduğu beyanını duymazdan gelmemiz mi isteniyor?
Arkadaşlar,
Şeytani güçler birbirlerinin yardımcısıdırlar.
Ülkemizdeki üsleri sadece doğrudan askeri operasyonlar bağlamında düşünmeyelim.
Bu üsler Ortadoğu ülke ve halklarına karşı her türlü kirli ve karanlık planlamanın, ajanlık faaliyetlerinin yapıldığı yerlerdir.
Bu üsler, İslam dünyasına karşı fitne ve fesadın örgütlendiği merkezlerdir.
Biz bu üslerin bu rollerini tam manasıyla kavrayamazsak büyük bir yanılgının içine düşeriz.
Değerli halkımız,
İslam Ümmetinin, dünya ve Ortadoğu halklarının geleceğine kumpas kuran, onları köleleştirmeye çalışan küresel terör çetesi NATO’nun ülkemizdeki fiili varlığına karşı çıkmak tarihi bir sorumluluktur.
Bu sorumluluğu hisseden herkes yüksek sesle bu fiili işgal konuşlanmalarına karşı çıkmalıdır.
Ocak ayı Kürecik NATO Radarının faaliyete başlamasının yıl dönümüdür. Bu nedenle buradayız.
15 Şubat, İncirlik üssünün faaliyete başlamasının yıl dönümüdür. Yine meydanlarda olacağız.
18 Şubat, Türkiye’nin NATO’ya girişinin yıl dönümüdür, bu terör çetesine karşı yine meydanlara çıkacağız.
Kürecik Radarının ikamesine izin veren AKP iktidarının günahı büyüktür. Rabbimiz ve halklarımız bunun hesabını muhakkak soracaktır.
Yöneticiler için bu günahlardan arınmanın tek yolu vardır:
O da Türkiye’deki emperyalist üsleri söküp atmak ve NATO ittifakından çıkmaktır.
Kardeşler,
Bizler, “Zalimlere meyletmeyin” ilahi ikazına iman edenler olarak yerel ve küresel zulümlerin karşısına dikilmeye devam edeceğiz!
Gücümüz yettiğince mazlum ve mustazaf halkların yanında, emperyalistlerin karşısında duracağız!
İnşallah, zalimler nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceklerini pek yakında göreceklerdir!
EĞİTİM İLKE-SEN, TOKAD, ÖYB