ManşetYazılarımız

YHS’li İçin Adalet Ne Zaman? – Onur Ercan

2019 yılında mübaşirlerin Yardımcı Hizmetler Sınıfından çıkarılarak Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesiyle birlikte mübaşirler dışında kalan ve sayılarının 200 bin civarında olduğu ifade edilen diğer YHS’li kamu personeli sırasıyla kendilerinin de GİH’e geçirileceği ve YHS’nin artık kısa bir süre içinde tamamen kaldırılacağı konusunda ümitlenmişti. Ancak bu gelişme mübaşirlerle sınırlı kaldı ve 6 yıllık bir zaman geçmesine rağmen ne YHS tamamen kaldırıldı ne de YHS personelinden herhangi bir grup GİH sınıfına alındı!

YHS, 1965 yılında kanunlaşmış ve aradan geçen 60 yıl boyunca YHS personelinin sesi duyulmamış, mağduriyetlerini giderici bir güncelleme yapılmamıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda 12 hizmet sınıfı arasında sayılmasına rağmen, YHS’nin görevi “asli ve sürekli görevler” olarak görülmüyor ve YHS’li personelin konumu adeta memur-işçi arası, tuhaf bir yerde bulunuyor.

Görev tanımlarındaki genişlik ve belirsizlik, bu personelin şikâyet ettiği en önemli konulardan biri. YHS, mevcut kanunda şu şekilde tanımlanmış: ”Yardımcı hizmetler sınıfı, kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek; hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak; ilaçlama yapmak veya yaptırmak veya tedavi kurumlarında hastaların ve hastanelerin temizliği ve basit bakımı ile ilgili hizmetleri yapmak veya kurumlarda koruma ve muhafaza hizmetleri gibi ana hizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerde her kurumun özel bünyesine göre ve yine bu mahiyette olmak üzere ihdasına lüzum gördüğü yardımcı hizmetleri ifa ile görevli bulunanlardan 4 üncü maddenin (D) bendinde tanımlananların dışında kalanları kapsar.”

Tanımda da görüldüğü gibi memur sınıflarından kabul edilen YHS personeli ile işçi statüsünde olan personel arasında görev itibariyle pek bir farklılık yoktur. Örneğin hizmetli personele, iç ve dış alan temizliği, yük taşıma, bahçe sulama ve bakım işleri, mobilya montaj ve bakımı, çaycılık ve garsonluk gibi çok çeşitli işler gördürülebilirken, sürekli işçi olarak işe alınmış personelin görevlendirme yoluyla masa başı işlerde çalıştırılması gibi çarpıklıkların da kanundaki belirsizlik ve karmaşadan meydana geldiği ortadadır.

Pek dillendirilmese de YHS’lilerin yakındığı ve haksızlık olarak değerlendirdiği bir başka konu da sürekli işçiler gibi sınavsız olarak şehit yakını kontenjanından işe alınan personel ile ilgilidir. 2018 yılında yayımlanan bir genelge ile şehit yakını kontenjanından sınavsız olarak kamuda hizmetli statüsünde işe alınan personele mümkün olduğu kadar büro hizmetlerinde görev verilmesi istendi. Bu genelgeden sonra, KPSS ile kazanarak göreve başlamış hizmetli personele yaptırılan taşıma ve temizlik gibi işleri şehit yakını personele yaptırılmıyor.

YHS’liler diğer 11 hizmet sınıfının sahip olduğu bazı haklara da maalesef sahip değil. Aylık ücretler en düşük memur maaşının altında ve emeklilik hakları da diğer memurlara göre daha düşük.

YHS’lilerin öğrenim seviyesi de durumlarının değişmesinde genellikle etkili olmuyor çünkü kariyer fırsatları sınırlı. YHS içinde kaldığınız sürece öğrenim seviyenizin veya yabancı dil biliyor olmanızın hiçbir faydası olmadığı gibi, görevde yükselme sınavlarının açılmasının kurumdan kuruma değişmesi de bu personelin yükselme imkânlarını kısıtlıyor. Yıllarca görevde yükselme sınavı açmayan kurumlar bile var. Bu durum, yer yer hizmetlinin amirinden daha üst eğitim seviyesine sahip olması gibi durumlara da yol açabiliyor.

YHS mağdurları çeşitli platformlarda ve sendikalar aracılığıyla çözüm taleplerini dile getiriyorlar. Hatta salt bu sınıfın sorunlarını çözmek üzere bir sendika bile kuruldu fakat YHS sendikasının TBMM’de halihazırda sürdürdüğü görüşmelerle ilgili henüz umut verici bir ilerleme haberi yok.

Bugüne kadar YHS mağduriyetleri TBMM’de de defalarca dile getirildi. Yalnızca 2024 yılı içinde Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ve Saadet Partisi Grubu milletvekilleri, Gaziantep milletvekili Hasan Öztürkmen, İstanbul milletvekili Doğan Bekin tarafından farklı tarihlerde 3 defa konuyla ilgili kanun teklifi verildi ancak bu teklifler bir türlü işleme alınmadı. Yıllar önce verilmiş olan teklifler bile rafta bekletiliyor. Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş’un 2019 yılında verdiği kanun teklifi buna örnek olarak gösterilebilir.

İktidar ortağı MHP, YHS düzenlemesi konusunu seçim beyannamesinde belirtmiş olmasına rağmen bugüne kadar bir girişimde bulunmuş değil.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2024’ün Kasım ayında YHS mevzuu da içinde olmak üzere bazı mağduriyetlerle ilgili alt komisyonlar kurulacağını söylemiş olsa da söz konusu komisyonların hangi aşamada olduğuna dair basına yansıyan bir açıklama yok.

Yıllardır bekleyen bu problemin bir an önce çözüme kavuşturulması bu kadar zor olmasa gerek! YHS kaldırılarak şu an YHS’li personele yaptırılan işler, sürekli işçilere ve TYP işçilerine gördürülebilir. Daha fazla beklenmeden bir an önce YHS personeli eğitim durumlarına göre GİH sınıfına alınarak bu büyük mağduriyetin giderilmesiyle çok geç kalınmış ta olsa en azından bir nebze adalet sağlanmış olacaktır.